Dijital Feminizm Nedir?
Dijital feminizm, internet ve diğer dijital teknolojilerin cinsiyet eşitliği üzerindeki etkisini inceleyen ve kadınların dijital alanda güçlenmesini savunan bir feminist akımdır.
Tüm dijital alanların kadınlar için eşit ve kapsayıcı bir şekilde erişilebilir olması gerektiğini savunur.
Kadınların dijital okuryazarlık ve dijital becerilerini geliştirmelerini teşvik eder. İnternette ve diğer dijital alanlarda kadınlara yönelik şiddet ve tacizle mücadele eder. Dijital teknolojilerin cinsiyet eşitsizliğini nasıl etkilediğini ve kadınların nasıl güçlendirilebileceğini inceleyen dördüncü dalga feminizm akımıyla bağlantılıdır.
Feminizm Gelişim Süreci
Birinci Dalga Feminizm
Oy hakkı, eğitim ve mülkiyet hakkı gibi temel haklar için mücadele etti. (19. yy sonu – 20. yy başı)
İkinci Dalga Feminizm
Aile içi şiddet, üreme hakları ve eşit işe eşit ücret gibi konularda mücadele etti. (1960 – 1970’ler)
Üçüncü Dalga Feminizm
Cinsellik, beden algısı ve medya temsili gibi konularda mücadele etti. (1990 – 2000’ler)
Dördüncü Dalga Feminizm
İnternet ve sosyal medyanın feminizm üzerindeki etkisine odaklanır. Sosyal medyanın feminist aktivizm ve dayanışma için yeni imkanlar sunduğunu savunmakla birlikte getirdiği zorlukları gündeme taşıyarak mücadele yollarını arar. (2010 -)
Dijital Feminizmin Mücadele Alanları
Cinsiyet Eşitliği
Dijital teknolojiler cinsiyetsiz değildir. Mevcut cinsiyet eşitsizlikleri ve önyargıları yansıtır ve yeniden üretir.
Dijital Fırsatlar ve Zorluklar
Dijital teknolojiler hem fırsatlar hem de zorluklar sunar. Örneğin, sosyal medya platformları kadınların seslerini duyurmalarını ve dayanışma kurmalarını sağlar. Ancak aynı zamanda, dijital teknolojiler kadınların sömürülmesine ve marjinalleştirilmesine de yol açabilir.
Fırsat Eşitliği ve Yetkinlik Gelişimi
İnternet ve diğer dijital alanlar; kadınlar için eşit ve kapsayıcı bir şekilde erişilebilir olmalıdır. Kadınların dijital okuryazarlık ve dijital becerilerini geliştirmeleri teşvik edilmelidir. Dijital teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılmasında kadınların daha fazla yer alması desteklenmelidir.
Dijital Kızkardeşlik (Digital Sisterhood)
Dijital feminizm, internette ve diğer dijital alanlarda kadınlara yönelik şiddet ve tacizle mücadele eder.
Örnekler
Gamergate Olayı
Zoe Quinn‘in Depression Quest adındaki video oyununun feminist bir gündemle yapıldığı ve oyunun kalitesinin düşük olduğu savunuldu. Eleştiriler kısa sürede, #gamergate etiketi ile çevrimiçi taciz ve karalama kampanyasına dönüştü. Quinn ve onu destekleyen diğer kişiler, ölüm tehditleri, tecavüz tehditleri ve hakaretler de dahil olmak üzere yoğun bir çevrimiçi taciz kampanyasıyla karşı karşıya kaldılar. Bu olay,
- oyun sektöründeki kadın düşmanı ve ayrımcı tutumların ne kadar yaygın olduğunu,
- çevrimiçi tacizin ve nefret söyleminin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu göstermiş ve
- oyun sektöründe daha fazla kapsayıcılık ve çeşitlilik için yapılan çalışmalara ivme kazandırmıştır.
MeToo Hareketi
Cinsel taciz ve saldırıya maruz kalan kadınların, maruz kaldıkları deneyimleri paylaşmak için kullandıkları bir hashtag (#MeToo) ve sosyal medya hareketidir. ABD’de başlamasına rağmen tüm dünyada yankı bulmuş ve küresel bir etki yaratmıştır. MeToo hareketinin amacı, cinsel taciz ve saldırının yaygınlığını göstermek, mağdurlara ses vermek ve bu tür olayların önüne geçmek için farkındalık yaratmaktır. Kadınların maruz kaldıkları taciz ve saldırıları sessizce kabullenmek zorunda olmadıklarını, dayanışma ve destek bulabileceklerini göstermek ister. Bu yönüyle dijital kız kardeşlik tanımına örnek teşkil edebilir.
Dijital Asistanlar
Siri, Alexa ve Cortana gibi sesli komut tabanlı asistanlar, alarm kurma, müzik çalma veya hava durumu kontrol etme gibi çeşitli görevleri yerine getirmemize yardımcı olmaktadır. Bu asistanların büyük çoğunluğu ise varsayılan olarak kadın sesiyle programlanmıştır.
Dijital asistanlarda kadın sesi kullanımı, toplumsal cinsiyet rolleri, cinsiyetçilik ve önyargı gibi önemli sosyolojik sorunlarla bağlantılıdır.
Bu durum sosyologlar tarafından da bir çok araştırmada incelenmiş ve bazı olası etkiler üzerinde durulmuştur:
- Toplumsal Cinsiyet Rollerini Pekiştirme: Dijital asistanlarda kadın sesi kullanımı, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirebilir. Kadın sesinin itaatkârlık ve yardımcı olmakla ilişkilendirilmesi, bu asistanları kullanan kişilerde bu algıyı güçlendirebilir.
- Kadın Sesini Nesneleştirme: Dijital asistanlarda kadın sesi kullanımı, kadın sesini nesneleştirmeye yol açabilir. Asistanın sesinin bir insan yerine bir makineye ait olması, kullanıcılarda bu sesi metalaştırma ve önemsememe eğilimi yaratabilir.
- Cinsiyetçilik ve Önyargı: Dijital asistanlarda kadın sesi kullanımı, cinsiyetçilik ve önyargıya yol açabilir. Bazı kullanıcılar, kadın sesli asistanları erkek sesli asistanlardan daha az yetkin ve zeki olarak algılayabilir.
Ne Yapalım?
Dijital yetkinliklerimizi fırsat bulduğumuz ortamlarda paylaşarak, öğreterek kadınların gelişimine katkıda bulunalım.
Yeni dijital yetkinlikler elde etmek için sürekli çalışalım.
Sosyal medyada paylaşarak ne olacak ki demeyelim, dijital kız kardeşliğe sahip çıkalım.
Kaynaklar
- Alikılıç, Ö., & Baş, Ş. (2019) Dijital Feminizm: Hashtag’in Cinsiyeti
- O’Brien, L., & Rainie, L. (2019) Gender bias in the AI assistant industry
- Gill, R. (2007) Gender and the internet
- Herring, S. C. (2016) #Gamergate and the Fappening
- Barrett, M. (2014) The ‘digital’ in digital feminism
- Nakamura, L. (2008) Race, gender, and the digital divide
Beğenebileceğiniz Yazılar
- Antroposentrizm Nedir?
- Dijital Feodalizm Teknolojik Sömürü Düzeni Mi?
- İnsanın Anlam Arayışı – Logoterapi / Anlam Bulmak
- İlkel Mitoloji ve Kurtlarla Koşan Kadınlar